Haber

Yargıtay, Cenova Dükü Ferdinando’nun İstanbul’daki taşınmaz mallarına ilişkin miras davasının kararını bozdu.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin Cenova Dükü Ferdinando Umberto di Savoia’nın İstanbul’daki taşınmazlarına ilişkin verdiği “miras davası” kararını jenerik eksiklikler olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozdu.

Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay kararına göre Cenova Dükü Ferdinando, 21 Eylül 1956’da vasiyetinde tüm mal varlığını eşi Maria Luisa Alliaga di Ricaldone’ye bıraktı.

Ferdinando’nun ölümünden sonra eşi Alliaga di Ricaldone, 17 Temmuz 1984’te yazdığı bir vasiyetnamede tüm taşınır ve gayrimenkullerini Audero Maria Anna’ya bıraktığını beyan etti. Anna ayrıca 18 Ağustos 1989’da yazdığı bir vasiyetname ile kardeşi Audero Giovanni’yi varis olarak atadı.

Giovanni’nin 2001’deki ölümünün ardından Sapanca Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açan Marianna Panero, Luigi Audero ve Grazia Audero, Giovanni’nin 13 Ağustos 2001’de açılan vasiyetnamesine göre Cenova Dükü Ferdinando’nun varisleri olduklarını belirterek kendilerine miras belgesi verilmesini talep ettiler.

Mahkeme vasiyetname doğrultusunda Cenova Dükü Ferdinando’nun İstanbul’un Beyoğlu semtindeki taşınmazlarının davacı varisler adına tescil ve tesciline karar verdi.

Adalet Bakanlığı, mahkemenin verdiği nihai karara karşı, hukuka aykırılık olduğu gerekçesiyle davanın kanun yararına iptalini istedi.

Temyiz başvurusunda bulunan Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, Sapanca Sulh Ceza Mahkemesi’nin Cenova Dükü Ferdinando’nun mirasına ait olan kararını sonucu etkilemeden hukuk yararına bozdu.

Gerekçelendirmeden

Daire kararında, davacı vekilinin ibraz ettiği vekaletname ve destek vekaletnamesinin aslının veya onaylı örneğinin ibraz edilmediği, eksik temsil ile açılan dilekçe dikkate alınarak kararın esasa göre verildiği belirtildi.

Dava dilekçesinde yer alan talep, mirasçılık belgesinin temlikine ait olmakla birlikte, olağandışı biçimdeki talepten fazlasının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. sayısında karara bağlandığı bildirildi.

Cenova Dükü Ferdinando’nun taşınmazlarının bulunduğu yerin İstanbul olduğuna işaret edilen gerekçede, 21 Eylül 1956, 17 Temmuz 1984 ve 18 Ağustos 1989 tarihlerinde İstanbul asliye hukuk mahkemelerince yazılan vasiyetnamelerin açılıp okunması usulüne göre kesinleşmiş tanıma ve tenfiz kararı olmaksızın söz konusu belgelere dayanarak mirasçılık belgesi düzenlenmesinin doğru olmadığına dikkat çekildi.

Mirasçılık belgesinin hazırlanmasında, ölüm tarihinin prestiji ve merhumun uyruğundaki ülke ile Türkiye ile ölenin bulunduğu ülke arasında karşılıklılık olup olmadığının araştırılmasının uygun olmayacağı da vurgulandı.

17 Nisan 2017’de sunulan raporun kararının, mahkeme belgelerinin yeterli bilirkişiye sahip olmayan bilirkişiye 17 Nisan 2017’de teslim edilmesiyle desteklendiği belirtildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu