Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’den Barış Pehlivan’ın Serbest Bırakılması Çağrısı
ankaraGazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Alım gazetecidir. barış güreşçisi beşinci kez hapse girmekle ilgili; “Bu toplumun Pehlivanlara ve Pehlivanlara her zaman ihtiyacı vardır. Öğrenme ve bilgilenme hakkı için yazan ve çizen arkadaşlarımız bu ülkenin kalkınmasına katkı sağlamaktadır. Pehlivan, Yanardağ ve diğer gazetecilerin özgürlüklerinin yetkililer tarafından kısıtlanması bireysel değildir. ancak sosyal bir mesele ve ülkemiz gazeteciliğine yönelik varoluşsal bir tehdit.” Demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesin yüzünü görmek ve bu tutuma itiraz etmek ortak sorumluluğudur” dedi.
Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, yazdığı bir yazı nedeniyle hakkında açılan dava sonucunda 8 ay hapis cezasına çarptırılan ve beşinci kez cezaevine girecek olan gazeteci. barış güreşçisi Denetimli serbestlik için Adalet Bakanlığına yaptığı başvuruya cevap verilmesini istedi. Bilgin’in yazılı açıklaması şöyle:
“Yanlış isimlendirilen ve kontrol edilen her türlü özgürlük kullanılırken, bu hakkın gazetecilere uygulanmaması çağdışı ve utanç vericidir. Gazetecinin özgürlüğü kamusaldır. haberler alma özgürlüğüdür. Barış Pehlivan derhal serbest bırakılmalıdır.” Bilgin, adalet bakanına derhal davaya el atmasını ve Pehlivan’ın denetimli serbestlik hakkından yararlanmasını istedi.
“ADALET BAKANI’NIN ŞİRKETİMİZİN BAŞVURUSUNU SONUÇ VE ÖRNEKLE İZLEDİK VE CEVAP VERMEDİK”
Merdan Yanardağ gibi tahliye olacak ve ilk duruşmada serbest kalacak bir gazetecinin suçsuz olması ve iddia edilen suçlamanın uydurma ve uydurma olması ne gariptir ki, 2011 yılından bu yana aylardır özgürlüğünden yoksun bırakılıyor. Salgın döneminde, Adalet Bakanı’nın Barış arkadaşımıza yaptığı başvuruya kadar, kontrollü serbestlik uygulamasından hemen hemen tüm suçlular yararlandı. Ancak duyarsızlığını ve cevap vermemesini pişmanlıkla ve örnek olarak izliyoruz.
“GAZETECİLERİN YERİ BELGE BAŞI OLDUĞUNU, HABERLERİ TAKİP ETMEK OLDUĞUNU, ASLA DEMİR KORUCULAR GERİSİNİN OLMADIĞINI VE OTORİTEYE KARŞI ÇARE OLMADIĞINI bir kez daha vurguluyoruz”
Gazeteciliğin günah olmadığını, gazetecinin yerinin haber peşinde koşan yazı masası başı olduğunu, asla parmaklıkların arkasında olmadığını, zulmün her derde deva olmadığını bir kez daha vurguluyoruz. Devlet, propagandacıları, kalemlerini kiralayanları, hatta satanları, bedava ve özgün haber peşinde koşan arkadaşlarımızla asla karıştırmamalıdır.”
“BU DİKKATE İTİRAZ ETMEK, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNDE OLAN HERKESİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Pehlivan, “Benim çok kolay bir isyanım var, ben bu ülkenin vatandaşıyım ve bu ülkenin bir vatandaşı olarak bu ülkenin maddelerinden yararlanmak benim en doğal hakkım. Yasanın ikinci maddesi TBMM’den geçti. 15 Temmuz beni ilgilendiriyor.Ben bundan neden faydalanmıyorum?” diyen Bilgin, ”Mücadele hakkını veriyorum” açıklamasına katıldığını belirterek, ”Bu toplumun Pehlivanlara ve Pehlivanlara her zaman ihtiyacı var. Öğrenme ve bilgilenme hakkı için yazan, çizen arkadaşlarımız bu ülkenin kalkınmasına katkı sağlıyor. Pehlivan, Yanardağ ve diğer gazetecilerin özgürlüklerinin yetkililer tarafından kısıtlanması kişisel değil toplumsaldır. Bu konunun ve ülkemiz gazeteciliğine yönelik varoluşsal tehdidin sadece yüzeyde olduğunu görmek ve bu tutuma itiraz etmek demokrasi ve özgürlükten yana herkesin ortak sorumluluğudur.”